1 Aralık 2007 Cumartesi

Türkiye'de Mağara Turizmi

Jeolojik yapısı nedeni ile Türkiye’de çok sayıda mağara bulunmaktadır. Büyük bölümü Güney Anadolu’da yoğunlaşan mağaralar, ülkenin değişik yerlerine de serpilmiştir. Türkiye’nin 2/5’i mağara gelişimine uygun eriyebilir kayalardan meydana gelmiştir. Belirgin dağ kuşakları şeklinde uzanan bu kayalar üzerinde 20.000 den fazla mağaranın bulunabileceği sanılmaktadır. Bu mağaralardan ancak 1200 tanesinin incelenebildiği Türkiye, mağara yoğunluğu açısından Avrupa ülkeleri arasında ilk sıralarda yer alır ve “mağara cenneti ülke” olarak tanımlanır.Türkiye’nin en uzun mağarası, 16 km’den fazla olan Isparta’daki Pınargözü Mağarası; en derin mağarası ise –1453 ile Mersin’deki Peynirlikönü Mağarasıdır. Türkiye’de 20’nin üzerinde mağara turizme açılmış olup, bunların dışında yalnızca uygun ekipman sağlanarak rehber eşliğinde girilebilecek özel ilgi gruplarına yönelik bir çok mağara bulunmaktadır. Bakanlığımızca bu güne kadar 13 adet mağara turizmin hizmetine sunulmuştur. Ancak ülkemizde turizm amaçlı ziyaret edilebilen mağara sayısı daha fazladır. Mağaralar, sahip oldukları doğal ve kültürel değerleri ile birlikte Bakanlığımızca turizm amaçlı değerlendirilebilmeleri amacıyla mağaraların birtakım özelliklere de sahip olması gerekmektedir. Bunlar;• Mağaraların ön etüdünün Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nce yapılarak turizm amaçlı kullanıma elverişli olduğunun belirlenmelidir,• Turizmin yoğun olduğu yerleşme merkezlerine yakın olmalıdır.• Günübirlik ulaşım kolay ve rahat sağlanabilmelidir (Yerleşim merkezlerine azami uzaklık iki saat olmalı).• İlginç morfolojik oluşumlara ve kültürel değerlere sahip olmalıdır.• Mağara büyük-küçük herkesin ziyaretini rahat yapabileceği/düzenlenebileceği mekanlara sahip olmalıdır.Mağaralar oluşumları ve bulundukları ortamlar açısından değerlendirildiğinde çok farklı özellikler sunmaktadır. Mağaraların turizme açılabilmesi için öncelikle söz konusu mağaraya ait gerek jeolojik – jeomorfolojik - jeoteknik, gerekse de insan sağlığına olumsuz etki yapabilecek hususlarda ön araştırmasının Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü tarafından yapılarak, mağara ekolojisi açısından mağaranın turizme açılabilir nitelikte olduğu belirlenmelidir. Bir mağaranın turizm amaçlı kullanımına karar verilmişse, mağaraya ait mimari, elektrik, çevre düzenleme, risk ve koruma projeleri ile işletme master planını içeren uygulama projelerinin, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nce veya denetiminde hazırlanması gerekmektedir. Bu kapsamda söz konusu projelerin hazırlanması aşamasında talep edilmesi halinde Bakanlığımızca da teknik yönlendirme yapılabilmektedir.Mağaraların yukarıda belirtilen özelliklere sahip olmasının yanında Bakanlığımız bütçe imkanları doğrultusunda öncelikleri belirlenen turizm yatırımlarına Bakanlığımızca maddi katkı sağlanabilmektedir.Bakanlığımız yalnızca “Turizm Merkezleri” ile “Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgelerin” de yer alan kültürel ve doğal değerlerin kullanımına ilişkin yetkiye sahiptir. Bu alanlar dışındaki turizm yörelerinde Bakanlığımız yönlendirici olarak işlevini sürdürmektedir. Ancak hakkında tescil kararı bulunan mağaralar için Bakanlığımız Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nden izin alınması gerekmektedir. Ülkemizde mağaralar konusunda henüz yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu açıdan hiçbir kurum bu konuda direk yetkiye sahip değildir. Ayrıca mağaralar bulunduğu arzın değil, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bakanlığımızca turizmin çeşitlendirilerek turizmi yalnızca kıyı kesiminde değil, iç bölgelerimize de çekmek ve bu bölgelerimizde de kalkınmayı hedeflemek çalışmalarımız arasında yer almaktadır. Mağara Turizmi Projesi de doğal ve kültürel değerlerimizin koruma-kullanma dengesi içerisinde turizme kazandırılması amacıyla başlatılmış projelerimiz arasındadır. Bu güne kadar Mağara Turizmi projesi kapsamında Bakanlığımızca turizme açılması amacıyla 13 adet mağaraya maddi katkı sağlanmış olup, yurt dışı temsilciliklerinde tanıtım çalışmaları sürdürülmektedir. Oluşumları milyonlarca yıl süren bu doğal değerlerimizin tekrar ve kısa sürede yerine gelemeyeceğinin bilincinde olarak öncelikle korumamız gerektiğinin bilincinde olarak turizme açarken ekolojik dengesinin bozulmaması amacıyla projelendirilerek mağara içinde ve dışında yapılacak düzenlemelerin projesine uygun olarak yapılmasına özellikle dikkat edilmektedir.